Patanjali'nin Ashtanga'sı ve Matsyendra'nın Ha-Tha'sı
Patanjali, yogayı bir zihin disiplini olarak sistemleştirirken, Matsyendra, bu yolu beden ve enerji çalışmalarıyla daha erişilebilir ve dönüştürücü halde sunmuştur. Aynı zamanda Hatha Yoga, Ashtanga Yoga'nın meditasyon hedefine pratik bir altyapı oluşturur.
YOGININ GÜNCESI


Patanjali Yoga Sutra योगसूत्रा. Ashtanga (Sekiz basamaklı)
-195 aforizmadan oluşur, yoga felsefesinin ilk sistemli anlatımıdır.
-Bazı akademik görüşler M.Ö. 2. yüzyıla kadar götürür, ama en çok kabul gören zaman: M.S. 2.–4. yüzyıl arası.
-Yoga Sūtra’ları doğrudan bir kişiye anlatılmış gibi değil, aforistik şekilde yazılmıştır; genelde öğrenci-yogi toplulukları arasında aktarılmıştır. Yoga Sūtra'lar, doğrudan
-Patanjali'nin metinleri, tanrısal bir sistemi doğrudan işlemez ama düşünce yapısı Hindu felsefesinin çekirdeğinden beslenir. Karma ve reenkarnasyon inancıyla şekillenen bir Hindu evren görüşüne sahiptir.
- Sāṅkhya felsefesi üzerine kurulmuştur. Sāṅkhya, dualisttir: Purusha (ruhsal öz): değişmez, gözlemleyen bilinçtir. Prakriti (doğa/madde): değişen, zihni ve bedeni de içeren yaratıcı güçtür. Kurtuluş (moksha):
-Purusha'nın Prakriti’den ayrımını fark etmesidir. Patanjali bu ayrımı “viveka-khyāti” (ayırt etme bilgeliği) olarak işler.
-Yoga Sūtra’da geçen tek tanrısal figür “Īśvara”dır Y.S. 1.24 “İshvara, acıların, karmanın ve doğumun etkilerinden arınmış özel bir bilinçtir.”
Kimi için İshvara, kişisel bir tanrıdır (Vishnu, Shiva);
Kimi için ise salt bilinçtir — bir araçtır, amaç değil.
-Patañjali’ye göre nihai amaç: “Zihnin dalgalanmalarının durdurulması.”
Bu durunca, “puruṣa” (özbenlik) kendi gerçek doğasını fark eder.
-Ashtanga (Sekiz basamaklı) yogaya genel bakış. (Her bir kavramın detayı ve Bilge Patanjali'nin yorumunu Adım Adım Yogi bölümünde ayrı bir konu olarak ele alıp açacağız.)
Yama (ahlaki disiplinler)
Niyama (kişisel uygulamalar)
Asana (oturuş / beden kontrolü)
Pranayama (nefes kontrolü)
Pratyahara (duyuları içe çekme)
Dharana (odaklanma)
Dhyana (meditasyon)
Samadhi (öz-benlikle birleşme)
Fiziksel yönü (asana) çok az vurgulanır; amaç zihinsel kontrol ve ruhsal özgürlüktür.
Bilge Matsyendra ve Hatha Yoga
-Tahmini yaşam dönemi: 9. – 10. yüzyıl
-Yazılı hale getirilmesi: 11. – 14. yüzyıl arası
-Shiva’dan deniz dibinde duyduğu sırlarla yoga bilgisine ulaşan ilk yogi, Matsyendra’dır. Goraksha onun öğrencisi olarak sistemi yaygınlaştırır.
-Nath yogileri olarak bilinen bir tarikata öncülük etmiş, yoga bilgisini insanlara aktaran ilk büyük öğretmenlerden biridir.
-“Nath” (नाथ) kelimesi Sanskrit dilinde “efendi”, “koruyucu” veya “yol gösterici” anlamına gelir. Bu geleneğin üyelerine “Nath yogileri” denir. Genellikle Shiva’ya bağlı kalmış, içsel dönüşüm amacı güden yogik keşişlerdir.
-Kökeni Shaivizm (Shiva merkezli inanç sistemi) ile iç içedir.
-Hatha Yoga, zıt enerjileri dengeleyerek fiziksel beden, enerji bedeni ve zihin üzerinde hakimiyet kurmayı amaçlayan bir sistemdir.
- Goraksha Samhita’dan कायं कुर्वीत सुदृढं प्राणायामेन साधकः। “Yoga uygulayıcısı, bedeni sağlam ve güçlü hale getirmelidir; bunu pranayama ile başarır.”
-Hatha Yoga Pradipika 1.10. यम, नियम, आसन, प्राणायाम, प्रत्याहार, धारणा, ध्यान, समाधयोऽष्टावङ्गानि। “Yama, Niyama, Asana, Pranayama, Pratyahara, Dharana, Dhyana ve Samadhi sekiz basamaktır.”
Bu iki yoganın karşılaştırılması hakkında
İlk olarak ortaya konan Patanjali'nin Ashtanga yogası görüldüğü gibi temelde ahlak, etik ve disiplin üzerinden kurtuluşa erişmek üzerine kurgulanmış.
Tanımlandığına göre ayırt edebilmek yetisini geliştirerek, doğru olanı insanın kendi içsel bilgeliğiyle bulabilmesini sağlayan bir sistemdir. Bu sistemde amaç Prusha'nın yani sonsuz özbilincin fark edilmesi olduğu için ''O'' olmayan ''O'' na hizmet etmeyen her şeyden ''Vairagya'' Feragat ilkesini kullanarak vazgeçmeyi hedeflemektedir. Burada aynı zamanda bir paradoks yaratıyoruz çünkü, Varoluş eğer ki kendini fark etmeye ve kendin olmayanı bırakmaya yönelik bir seçim/eylem süreci ise ''O'' olan ve ''O'' olmayan diye bir şey kalmayacaktır. Lakin insan meditasyon/sakınç ile ''O''nunla birlik haline varmayı denedikçe ''Vidya'' yani Hakikat bilgisi insanda olanda belireceği için, hali hazırda ortada seçim yapan diye bir şey kalmayacak sadece bir ''Oluş'' belirecektir.
Çıplak bir çölde duran ağacın gölgesini seçmek kolaydır fakat kalabalık ağaçların olduğu bir ormanda iş zorlaşmaktadır. İşte tam olarak burada günümüz insanının alışkanlık zinciri görünür olmaktadır. Seçimlerimizdeki hakikat akl-eden tarafından her ne kadar ağaç gibi belirgin olsa ve görünsede gölge, dikkat üzerine özenle vermediğinde görünemeyeceğinden, seçimler birbiri ile karışmakta. Sonlu olan sonsuz sanılmakta, bağlılık gelişmekte, hırs, kibir, bencillik, kıskançlık ve haset insanın doğasını bir örümcek ağı gibi kaplamakta. Patanjali'nin de dediği gibi bunların hepsi kendini bilmezlikten kaynaklanmaktadır. Gölgeyi, Varlık sanmaktan insanı kurtaracak yegane şey çalkantılı, puslu suyun durulmasını sağlayacak iklimi yaratmak. Durulduğunda ise içine derin derin bakmaktır.
Biz burada anlaşılabilir olmasını sağlamak adına her ne kadar karşılaştırmış olsakta, her ikisininde ortak amacı zihni sadeleştirmek ''Samadhi'' ye ulaşmak yani içinde bulunduğumuz üç guna alanında (SATTVA-RAJA-TAMA) ''Sattva'' olana yerleşmektir. Bu üç niteliğe (Guna) Yoginin güncesi sayfasında olabildiğince detaylı bir şekilde yer vereceğiz. Nitekim içinde bulunduğumuz felsefi pratiğin temel amacı olduğundan, temel amacı kavramdan hareket etmek beyhude bir çaba olacağından ''Sadhana'' ya dönüşmeyecek, pratiği uygulayan kişide Sattva düzeyine erişemeyecektir. (Sattva, iyilik, saflık, pozitiflik, hakikat, sükûnet, denge, huzur ve erdemlilik niteliğidir. Bu niteliğe sahip olan kişi ya da eylem, Sattvik olarak adlandırılır.)
Nitekim yaklaşık olarak arasında 10 y.yıl kadar fark varsa da, Hat-tha yogayı oluşturan iki önemli metni incelediğimizde onunda Patanjali'nin Ashtanga'sına (Sekiz basamaklı yoga) dayandığını görürüz. Birisi (Patanjali) erdemli olmak için doğru altyapıyı hazırlamak ile, bir diğeri ise (Hatha) çeşitli içrek/dışrak yollarla yaşam enerjisini, dolaylı yoldan zihni kontrol etmek üzerine kurgudur.
Yoga'ya yerleşmiş birisinin hayatından Yoga'yı çıkarmış olsaydık, o tıpkı suyun içindeki balığın dışarıdaki kum fırtınasından etkilenmeyeceği gibi yerleştiği hal ile eylemde bulunmaya devam ediyor olurdu. Deyim yerindeyse Yoga matın üzerinde bir asana değil, yaşamın kendisidir. Yogi de bir jimnastikçi değil, bilgelik, cesaret ve sadelik teçhizatını kuşanmış bir Bahadır'dır.




Pratikler
Her birimiz ancak kendi doğamızı keşfettiğimizde dışarıda olana ve onun içinde nasıl bir rolümüz olduğuna anlam verebiliriz.
Yoga
Dersler
+90 5312187599
© 2025. All rights reserved.